Filenin Sultanları Klavyenin Sultanlarına Karşı
Zehra Güneş ve Arkadaşlarına Ağır İftiralar
“Filenin Sultanları” diye nam salan Kadın Voleybol Milli Takımı, Dünya Şampiyonası’na çeyrek finalde veda etti. Milliler, dünya voleybolunun en önde gelen ekiplerinden ABD’ye 3-0 kaybetti ve eve döndü. Bu sonuçtan sonra “sosyal medyamız” ayağa kalktı. Malum, artık “geleneksel medyamız”ın pek bir hükmü yok.
Mevsimlik sporseverler türedi
Türkiye’de, futbol dışındaki sporlara şampiyonadan şampiyonaya alaka gösterilir. Hele de Olimpiyat… Futbolun nispeten tatilde olduğu döneme denk gelen Olimpiyat’ta memlekette herkes okçuluktan yüzmeye, atletizmden boksa kadar her branşın uzmanı kesilir. Bu ‘mevsimlik sporsever’ler, 4 yılda bir ilgi gösterdiği bu branşların medya tarafından neden ilgi görmediğini de sorgulayıp durur. Oysa ortada bir günah varsa, bu sadece medyaya ait değil. Hadi sen Olimpiyat vesilesiyle Mete Gazoz’u keşfettin. Peki ya sonra? Onu fiilen gidip hiç izledin mi? Yok!
300 kişiye Süper Lig maçı oynanıyor
Voleybol ve özellikle de kadın voleybolu, TV’de olduğu gibi salonlarda da en çok seyirci toplayan nadir branşlardan. Esasen tüm takımların kapalı gişe oynadığı falan yok. Ama Süper Lig’in futbol takımları Ümraniyespor, İstanbulspor ve Karagümrük’ün 300-400 seyirciye oynadığı bir iklimde, Sarıyer Belediyesi Voleybol Takımı’nın seyirci oranı kayda değer olabiliyor.
Egonu, Gabi ve Boskoviç ligimizde
Voleybolda kulüp bazında sadece Avrupa’nın değil, dünyanın da en güçlü ülkelerindeniz. Vakıfbank, Fenerbahçe ve Eczacıbaşı bunu defalarca kanıtladı. Erkeklerde de çok ciddi bir sıçramaya şahitlik ediyoruz. Ligimiz, Egonu, Gabi ve Boskoviç gibi voleybolun starlarına sahiplik ediyor.
Reklam ve sosyal medya etkisi
Kulüp bazındaki başarılar haliyle milli takım için de büyük beklenti oluşturuyor. Milli takıma yönelik reklam kampanyaları, oyuncuların artan popülerliği ve sosyal medyanın güncel ilgisi de “şampiyonluk”tan başka sonucun doğal karşılanmasını engelliyor. Özetle, sosyal medyamıza göre Filenin Sultanları, Dünya Şampiyonu olmalıydı!
Zehra Güneş’e çamur atıldı
ABD’ye 3-0 kaybedip elenince de herkes güya ‘şoke’ olmuş ve bir yerlerden hıncını çıkartmaya çalışıyor. Dünyanın da en büyük yıldızları arasında gösterilen Zehra Güneş’e çamur atmaya kadar iş vardırıldı. Milli oyuncu, futboldaki çiğ rekabetin diliyle linç edildi. Neymiş, Vakıfbank’ın da antrenörü olan Giovanni Guidetti, Zehra’yı Fenerbahçe maçına saklamak için oynatmak istememiş!
Zehra Güneş, 2 gün yürüyemedi
Bunu yazan çizenin herhangi bir kanıtı var mı? Yok. Tamamen kendi algısal ihtiyaçlarına göre mantık yürütüyor. Ve bulduğu gerekçeye hayran kalıp tweet’ini atıyor. Bravo! İyi etkileşim aldın! İki gün boyunca bel ağrısından ötürü yürümekte zorlanan Zehra Güneş, maça çıkmak için birden çok iğne yaptırdı. Topuğundan sakat olsa da Ebrar Karakurt, parkeye çıktı ve hasta olan Meliha İsmailoğlu serumla ayakta durabildi.
File, voleybolda mucizeleri engeller
Makul yaklaşanları, milli takımın ABD’ye yenilmesinden ziyade, çabuk pes eden görüntüleri üzdü. Gönüller en azından Polonya’nın Sırbistan’a, Japonya’nın da Brezilya’ya direndiği gibi bir direnç istiyordu. İşte belli ki üç önemli oyuncumuzun sağlık sorunu buna mani oldu. Ancak sakatlıklar olmasaydı da ABD’yi eleme şansımız düşüktü. Filede, bir Faroe Adaları mucizesinin gerçekleşme şansı yüzde 5’i geçmez! Zayıfın güçlüye sürpriz yapmasını engelleyen en önemli etken arada file olmasıdır. Hani futboldaki gibi, canhıraş bir temasla, çelmeyle, faulle rakibi bozma şansı pek yoktur!
Voleybolda sıra dışı yıldızlar tek başlarına fark yaratıp takımlarını şampiyonluğa taşıyabilir. İtalya’da Egonu, Sırbistan’da Boskoviç gibi isimler bunun en çarpıcı örnekleri. Bizim oyuncular iyi olsa da bu seviyede bir oyuncumuz olmadığını görmemiz lazım öncelikle.
Filenin Fanları’nın da savaşı var
Voleybolun gerçeklerinden bihaber olarak Filenin Sultanları’na sosyal medyada sallayanlar arasında milli oyuncuların fanları da var. Hemen hemen her yıldız oyuncumuzun bir fan grubu var. Fanlar arası çekişmeler de oyuncuların linç edilmesine neden oluyor. Bunların söylemlerine sosyal medyanın ergenleri diyeceğimiz Klavyenin Sultanları da eklenince, milli oyuncumuzu maça ağlatarak çıkartabiliyoruz!
Tatilsiz, 5 aydır kamplardalar
Milli voleybolcular, tam 5 aydır kamp ve turnuvadalar. Milletler Ligi ile başlayan süreç, Dünya Şampiyonası ile tamamlandı. Şimdi milli oyuncular, gelir gelmez bu sefer lig mücadelesine girişecek. Lig bitecek ve yine milli maçlar dönemi başlayacak. Bu döngü böyle devam edip gidecek.
Kirlenmiş futbol kafasına karşı
Futbol dışındaki branşların sporcuları, medyanın ilgisizliğinden sık sık yakınır. Ama işte göz önünde olmanın da bazen ağır bedelleri oluyor. Filenin Sultanları da bunun bir örneğini yaşıyor. Klavyenin Sultanları’nın futbol ikliminde kirlenmiş kafalarına karşı, milli duygularının güçlü olduğunu, özveriyle oynadıklarını ve ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştıklarını ıspatlamak zorunda kalıyorlar! Yazık…
Teşekkürler Filenin Sultanları
Bugünkü durum itibarıyla, Kadın Voleybol Milli Takımı’nın Avrupa’da ilk üç içinde, Dünya’da da ilk 8 içinde olması bu sporu yakından takip edenlerin son derece doğal karşıladığı bir durum. Yani Filenin Sultanları, kapasitelerinin el verdiği yerdeler. Bize “şampiyon” da olabilecekleri duygusunu yaşattıkları için bile teşekkür etmeliyiz…